Bir aktivistin gözünden: Barışı inşa eden kadınlar
Gülseren Onanç SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği olarak altı aydır Barış İçin Kadın SES'i projesini hayata geçiriyoruz. Amacımız siyasetin çözümsüzlük alanına bırakılan "barış" kavramını kadınların perspektifiyle ele almak ve sivil toplumda ve medyada barış sesinin yükseltmek.
Bu projede barışın kadınlar tarafında nasıl yaşama geçirildiğini bireysel hikayeler ile anlattık, kadınların barışa hizmet eden eşitlik ve özgürlük mücadelesinin örneklerini öne çıkardık ve kadın dayanışmanın önemini, değerini anlatma fırsatı yakaladık. Barış sözcüğünün içinin boşaldığı bir zamanda, kimi zaman ırkçılığa varan eril medyanın diline karşı, barışçıl bir dil kullanarak barışın mümkün olabileceğini anlatmaya çalıştık. Barışın SES'ini kadınların yükselteceğine olan inancımızla ilham veren kadın hikayelerini ortaya çıkardık.
Dünyada ve memlekette çatışma ve şiddet Dünya büyük bir savaşa tanıklık ediyor. Rusya ve Ukrayna savaşında her taraftan 100 binin üstünde asker öldü. Hala barışa ilişkin bir umut yok. Dünyanın geri kalanında da onlarca çatışma alanı var. Ülkemizde de kırk yılı aşkın bir süredir Kürt sorununa ilişkin çatışma süreci devam ediyor. Bu süreçte sadece son 20 yılda yaklaşık 15 bin insan yaşamını kaybetti. Kamu kaynaklarının da tükenmesine neden olan Kürt sorununda, çözümsüzlüğün bedeli 3 trilyon dolar olarak hesaplanmış. Kürt sorunu yıllardır siyasetin alanı içinde çözülemezken, kadınların mücadelesi barış için önemli bir fırsat penceresi aralıyor. Öte tarafta memleketin her yanında şiddet var; kadınlar en büyük şiddete maruz kalanlar. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu rakamlarına göre, 2022'de bu güne kadar 285 kadın öldürüldü. Altı yaşında babası tarafından 29 yaşındaki bir adam ile evlendirilen kız çocuğu haberinin hepimizi sarstığı bu hafta çocuğa yönelik şiddetin boyutu da gözler önüne serildi. Barış romantik bir ütopya mı?
Barış savaşın olmadığı bir durum değil. Her türlü şiddetten arınmış bir yaşamı inşa ettiğimiz zaman barışı inşa edeceğiz. Günümüz dünyasının çatışmacı ortamında "barış" talep etmek romantik bir ütopya gibi algılanabilir. Barış bir ütopya olsa da onun peşinden gitmeyi çok anlamlı bir yaşam olarak görüyorum. Bir ömür barış ütopyasına ulaşmak üzere harcanmışsa anlamlıdır diye düşünüyorum.
Barış İçin Kadın SES'i projesinde, barış kavramına kadın bakış açısı ile yeni bir boyut getirmek istedik. Siyasiler tarafından Kürt sorunu diye tanımlanan ve siyasetin çözümsüz alanı içine sıkıştırılan sorunların yaşamda kadınlar tarafından nasıl kendiliğinden dayanışma ile çözülebildiğini anlattık. Eşitsizlik ve çatışma yaratan ataerkil sisteme karşı mücadele eden kadınların barışı sağlamak üzere nasıl bir işlev yerine getirdiğini gösterdik. Projemizde Kürt coğrafyasında yaşayan cesur, duyarlı kadınların bireysel alanlarında, sivil toplumda, barolarda, medyada, siyasette barış için mücadelesinin hikayesini anlatma fırsatı elde ettik. Projede yola çıktığımızda işimiz kolay oldu; zira bu projenin hedeflerine yıllardır sahip çıkan bu yönde çalışan kadınlar ile yollarımız kesişti. Gazeteci, akademisyen, film direktörü, podcaster arkadaşlarımız projeye sahip çıktılar ve keyifli bir çalışma ile içerik üretimlerini yaptılar. Barış İçin Kadın SES'i projesinin kadın hikayeleri Barış için Kadın SES'i haberleri: SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu olarak "Kadın, Barış ve Güvenlik" başlığına dikkat çekecek içerikler geliştirdik. Savaşı mağdurları olan, barış için mücadele veren kadınların perspektifiyle olaylara baktık ve barışın sesini yükseltmeye çalışan haberler yaptık. Kimi zaman ırkçılığa varan eril medyanın diline karşı barışçıl, eşitlikçi bir dil kullanarak dönüştürücü olmaya çalıştık.
https://t24.com.tr/haber/bir-aktivistin-gozunden-barisi-insa-eden-kadinlar,1078026