Bu ülkede kadınlar korunmuyor
İstanbul Sözleşmesi'nden çıkarak kadına şiddetin önünü açan AKP iktidarı kadınları savunmasız bıraktı.
Sadece bir günde iki kadın erkekler tarafından katledildi, iki kadın da erkek şiddetine maruz bırakıldı. İlayda KAYA Kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunmasını amaçlayan İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi şiddet mağduru kadınları savunmasız bıraktı. Türkiye'nin mevcut iç hukukunun "kadına yönelik şiddetle mücadele etmeye yettiğini" savunan AKP iktidarı, şiddeti önleyecek yeni düzenlemeler yapmak yerine kadınların kılık-kıyafetini yeniden tartışmaya açan türban yasasını gündeme getirdi. Türban tartışması sürerken bu yılın ilk 3 haftasında 20'den fazla katledildi. Son dönemde kadına yönelik şiddetin arttığına dikkat çeken kadın örgütleri, İstanbul Sözleşmesi'ne alternatif olarak torba yasayla hayata geçirilen düzenlemenin pratikte uygulanmadığını ve şiddetin önüne geçmekten uzak olduğuna dikkat çekti. Kadına yönelik erkek şiddet haberleri son olarak Denizli, Hakkari, İzmir ve İstanbul'dan geldi. Hakkari'de yaşayan Muhbet C., evinde vahşice bıçaklanmış halde bulundu. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrolde Muhbet C.'nin hayatını kaybettiği belirlendi. Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri de şüphe üzerine evde bulunan eşi Murat C. ile 1 kişiyi gözaltına aldı. Denizli'de de yaşayan Sinan U., eşi Ummahan Zerrin U.'yu bıçaklayarak öldürdü. Sinan U., gözaltına alındı. İzmir'de yaşayan K.A., evli olduğu Gizem A.'yı tabancayla vurdu. K.A. olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan Gizem A., hastaneye kaldırıldı. Gizem A.'nın hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi. İstanbul Beylikdüzü'nde de bir eğlence mekânının otoparkında bir erkek, bir kadını darbetti. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine polis ekibi sevk edildi.
ŞİDDET BİTMİYOR
BirGün'e konuşan Mor Çatı Gönüllüsü olan Avukat Özlem Özkan, kadına yönelik erkek şiddetinin İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının ardırdan katlanarak artığını kaydetti. Özkan şunları söyledi: "Mevcut iktidarın İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması kararıyla beraber şiddetin artacağını biliyorduk. Yıllar önce de kürtaj tartışmaları yaşanmıştı ve bir bakan o süreçte 'Kadınlara cinsel saldırı da olsa doğursun, devlet bakar' demişti. Bu tartışmaların neticesinde Türkiye'de kürtaj, yasal zeminden kaldırılmış gibi bir algı oluşmuştu. Bu süreçte tıpkı buna benziyor. Ama burada bir adım daha ileri geçilerek sözleşmeden çıkılma kararı alındı. Yıllardır bu mücadeleyi veren kadınlar olarak bu kararı kesinlikle tanımıyoruz.