CHP’li Deligöz’ün Özgecan Açıklaması
CHP İlçe Kadın Kolları Başkanı Yeter Deligöz, 4 yıl önce vahşice katledilen Özgecan Aslan'ın ölüm yıldönümü nedeniyle yazılı bir basın açıklaması yayınladı.
Kadın Kolları Başkanı Yeter Deligöz yayınladığı basın açıklamasında; "Bugün Özgecan'ın, gencecik bir fidanın şiddet söylemleri ile cesaret bulan canilerce katledilmesinin ardından toprağa verilmesinin yıldönümü.. Kimdi Özgecan? Nasıl Katledilmişti? Bundan 4 yıl önce okulundan çıkıp evine gitmek üzere bindiği minibüs şoförü tarafından cinsel tacize uğramış ve direndiği için öldürülüp üstelik canlı canlı yakılmış bir can Özgecan..! Son yıllarda ülkemizde gitgide cesaret bulan, rahatlıkla ve bir hakmış gibi gerçekleştirilen kadın cinayetlerinin görünürde elbette bir faili var. Ama bu faillerin arkasında onları cesaretlendiren, yüreklendiren, söylemleri ile adeta teşvik eden sorumlular da var. Bu cinayetlerin sorumluları adeta davetiye çıkartırcasına konuşmakta, cani ruhlu katillere bir nevi hami olmaktalar. Peki, nedir bu sorumluların söylemleri? Kadına Seçme ve seçilme hakkının pek çok Avrupa ülkesinden çok önce verilmesi ile övünürken, son 16 yılda devlet sorumluluğu ile tanışması gereken kişilerin söylemlerini bir kez daha hatırlayalım isterseniz.. Bu devlet sorumluları TV lere çıkıp; Kadın/erkek eşit olmaz Demiştir. Kadın yüksek sesle gülmez, kahkaha atması uygun değildir. Demiştir. Kadının görevinin evde oturup, eşine ve çocuklarına hizmet etmesi gerektiğini söylemişlerdir. Katledilen gencecik kızlarımızın, kadınlarımızın ardından alay edercesine " kızını dövmeyen dizini döver" diyerek sözde nasihatler vermişlerdir. Elbirliği ile kadın cinayetlerinin tetikçiliğine soyunmuşlardır. Verilen sözleri, atılan nutukları, klişelere kuvvet demeçleri "güçlü bir samimiyetsizlik rüzgârı" önünde çöpe savruldu elbette. Aradan geçen 4 yılda 1500'e yakın kadın hayatını kaybetti benzeri cinayetlerde. Sadece Ocak 2019'da 43 kadın öldürüldü erkekler tarafından… Okulundan çıkıp evine giderken katledilen Özgecan'ın ardından pek çok anne –baba "kızımı okula nasıl göndereceğim?" endişesini yaşarken; bu endişeye getirilen en kestirme çözüm ise eğitim sistemini 4+4+4 şeklinde bir ucubeye dönüştürerek, kız çocuklarının ilk dört yıldan sonra okuma isteklerini; artan şiddeti özendirip, hatta bu şiddeti kullanarak evlere kapatılarak köreltilmesi oldu. Özgecan cinayeti temsiliyetinde kadın cinayetlerinin önlenebilmesi için öncelikle ve öncelikle LAİK VE DEMOKRATİK eğitim şarttır. Önümüz 8 Mart… Birkaç hafta içinde ne nutuklar dinleyeceğiz, ne pembe tablolar çizilecek göreceğiz. Oysaki kadınlar neredeyse sistematik olarak şiddete uğruyor ve failler yaygın kanının aksine bireysel değil, bir örgüt gibi hareket ediyor desek yeridir. Özgecan gencecik yaşında, olanca masumiyeti ile direnerek öldü. Kendisine yönelik insanlık dışı cinsel saldırıya canı pahasına direndi. Şimdi Özgecan kader ortağı olan kendi yaşıtı kardeşlerinin, ablalarının, teyzesi yaşındaki kadınların mücadelesinin bayrağıdır. Bizler sadece kadın oldukları ve erkek şiddetine direndikleri için katledilen tüm Özgecanların mücadelesinin takipçileri olacağız.. UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ…. !!!" ifadelerini kullandı.