İğne batması yaralanmaları, atılmış iğneler ve HIV bulaş riski

“Deri delinmesi yaralanmasının ardından bulaşma riski geçen süreye ve de yaralanmanın doğasına bağlı. Halka açık bir yere atılan bir iğne veya şırıngayla temas yoluyla HIV bulaştığı belgelenmiş hiçbir vaka yok.”

Pozitif-iz Derneği gönüllüsü Ceren, NAM aidsmap’in “Needlestick injuries, discarded needles and the risk of HIV transmission” yazısını Türkçeye çevirdi:

“İğne batması ya da delici kesici alet yaralanması; derinin maruziyet öncesinde kan, doku veya diğer vücut sıvılarıyla temas etmiş bir iğne ya da delici kesici alet ile (mesela şırınga, neşter veya kırık cam) bütünlüğünün bozulmasıdır.”

“Halka açık bir yere atılan bir iğne veya şırıngayla temas yoluyla HIV bulaştığı belgelenmiş hiçbir vaka yok”

“Potansiyel olarak tıbbi prosedürler sırasında kan yoluyla bulaşabilen virüsler arasında HIV ile birlikte hepatit B ve hepatit C virüsü de yer almakta. Deri delinmesi yaralanmasının ardından bulaşma riski, nesneyi daha önce kullanan kişinin bir enfeksiyona sahip olup olmadığına, kişinin kanındaki virüs düzeyine, bulunan kan miktarına, söz konusu iğne veya şırınganın türüne, kullanıldığı zamandan beri geçen süreye ve de yaralanmanın doğasına bağlı.

Birleşik Krallık’ta, ulusal yönergeler kamusal alanda bırakılmış iğne veya şırınga yaralanması sonrasında TSP uygulanmasını önermemekte. Fakat çoğu zaman Hepatit B için temas sonrası profilaksi, Hepatit B için aşılama ve tetanoz için aşılama önerilmekte. Yani farklı bir TSP formunda, Hepatit B’ye karşı koruma da mevcut. Temas sonrası profilaksininin iğne batması yaralanmalarına bağlı HIV’i engellemede %80’in üstünde etkili bir şekilde koruma sağladığı ayrıca bilinmekte.

Kamusal alanda bırakılmış iğne veya şırınga ile temasa dayalı belgelenmiş HIV enfeksiyonu vakası bulunmamakta.”

“İğne Batması Yaralanmaları, Atılmış İğneler ve HIV Bulaş Riski” yazısının tam metin çevirisini buradan okuyabilirsiniz.