23 Mart 2023 Perşembe
Merkezefendi ilçesine bağlı Bahçelievler Mahallesinde 18 Aralık 2022 tarihinde meydana gelen olayda; gece saatlerine bir apartmanın 4’üncü katında Murat Tortop, tartıştığı eşi Hülya Tortop’u (35) 3 çocuğunun yanında başında soda şişesi kırdıktan sonra 11 kez bıçakladı. Cani kocanın ihbarı üzerine olay yerine giden ekipler annenin hayatını kaybettiğini belirlerken, kendini ihbar eden katil ise yapılan çalışmaların ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Cinayet zanlısı kocanın, daha önce 2 kez evden uzaklaştırma cezası aldığı ve cezasının bitmesinin ardından eve geri döndüğü ortaya çıktı. Olayla ilgili savcılıkça hazırlanan iddianame tamamlandı. Hazırlanan iddianamede eşinin alkol almak için tekrar dışarı istemesi sonucu aralarında tartışma çıktığını anlatan kocanın, sonrasında da alkol şişesini başında kırdığını, ardından bıçakladığını ve kendine hakim olamadığını anlatması yer aldı. Katilin tahrik altında olmaksızın olayı işlediğinin yer aldığı ve ağırlaştırılmış müebbet talebinin olduğu iddianame 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
SANATORIUM, 24 Mart – 30 Nisan 2023 tarihleri arasında Arda Asena, Yağız Gülseven, Erin Johnson, Dilan Onay ve Alex Turgeon’un çalışmalarından oluşan “Arada ve Arasında” başlıklı Ankara Queer Sanat Programı’nın önerdiği Aylime Aslı Demir küratörlüğünde gerçekleşen grup sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi var olanların mevcut ve namevcut potansiyellerini, arada ve arasında olanı keşfetmeye yönelik çabaları ve queer sanatın dünyaya yeni potansiyeller ekleme arzusunu odağına alıyor. “Arada ve Arasında” SANATORIUM’un Türkiye’deki bağımsız sanat oluşumlarını desteklemek amacıyla başlattığı Spring Call’un açılış sergisi olarak gerçekleşiyor.
“Non plus ultra” [1] Herkül Sütunları üzerine işlendiğinde daha ötesi’ne dair düşü alıkoyarken, pusuda bekleyen fasık-ı mahrum arzunun cüretini de dünyaya ekliyordu; plus ultra. Henüz keşfedilmemiş dünyaların ve bilinmezin karnavalesk tahayyülünü, belki de düşlenenden çok daha fazlasını ve daha tahripkâr olanı keşfedilmiş dünyaların ortasına bırakıyordu. Ya var olanlar da olduklarından daha fazlaysa? Normun, yasanın ya da meşruiyetin zaman ve uzamda belirlediği ikilikler, ‘Varlığın Hakikatinden” değil de egemenin ihtiyaçlarından ortaya çıkıyorsa? Hic Rhodus hic salta! [2]
Teoride ve eylemde tüm kudretiyle, sabit ve tamamlanmış bir ontolojinin karşısına, dinamik ve potansiyele vurgu yapan bir ontolojiyle çıktığında queer, arada ve arasında olana vurgu yaparak belirsizliği gaddar bir adaletin elinden daha önce kurtardı. İçinde bulunduğumuz zaman ve coğrafyada da güvensizlikten köklenerek ‘suçlu’lukla sıfatlanıp çağrılan ‘belirsizlik’ mahkemesinin yine ve yeniden huzurundayız.
[1] Daha ötesi yok ya da ötesinde bir şey yok; İspanyol denizcilerine Cebelitarık Boğazı’nda çekilen bir sınırı belirten ifade plus ultra olarak tersine çevrildiğinde risk alabilmenin, sınırları aşmanın ve belirsizliğe cüret edebilmenin mecazi anlamını yüklenir.
[2] İşte Rodos, burada atla; Türkçe’de işte hendek işte deve olarak karşılanabilecek Latince deyim, tüm söylemlerin ve anlatıların sınırına dayanıldığında gerçek sorunla yüzleşmeyi, karşılaşmayı ifade etmek için kullanılır.
https://kaosgl.org/haber/arada-ve-arasinda-24-mart-ta-aciliyor
İstihdam alanlarında görülen kadın-erkek eşitsizliğinden söz eden Doç. Dr. Banu Kavaklı, “İstihdam kaynaklı eşit vatandaşlık çerçevesinde görülen eksiklerden biri eşit işe eşit ücret konusudur. Günümüzde dünyanın tüm ülkelerinde kadının aynı işi yaptığı halde aynı ücreti almadığını görüyoruz. Bu toplumsal cinsiyete dayalı ücret farklılığında dünya ortalamasına bakıldığında kadınların erkeklerden yüzde 20 civarında daha az ücret aldığını biliyoruz. Farkın en az olduğu kuzey Avrupa ülkelerinde bile bu fark yüzde 4,5-5 civarında. Bu farkların sıfırlanması için yapılabilecek ilk ve en önemli adım eğitime erişimde eşitliğin sağlanmasıdır” dedi. Haberin Devamı Kadın temsili yeterli değil Kadınların siyasi haklarını değerlendiren Kavaklı, “Türkiye’de kadınlara siyasi hakları pek çok Avrupa ülkesinden daha önce verildi. Ancak uygulamaya baktığımızda hala kadın temsilinin yüzde 50 seviyesinde olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Oranın bu seviyede olması var olan her hakkın tam olarak hayata yansımadığını gösteriyor” diye konuştu. Doğal afetler ve savaş koşullarının kırılgan grup olan kadınları, çocukları ve yaşlıları daha ağır etkilediğini ve bu gruplar adına yeni politikalar geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Kavaklı, “Bu dönemler hayatın idame edilmesi, sağlık hizmetlerine erişim ve hijyenin sağlanması bakımından gereksinimlerin arttığı zamanlardır. Dolayısıyla yardım hazırlıklarında yapılan planlamanın ihtiyaçlara göre yapılması çok önemli” şeklinde konuştu. Haberin Devamı ‘Eşitlikçi toplum için çaba gerekli’ Dünden bugüne kadın hakları mücadelesini anlatan Altınbaş Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Berna Ekal ise, kadın erkek eşitsizliğinin en net göründüğü durumun kadına yönelik şiddet olduğunu vurguladı. Berna Ekal, erkek şiddet uyguluyorsa, mutlaka madde bağımlısı olabilir ya da psikolojisi iyi değildir bahanelerinin yakıştırıldığını ifade ederek, “Oysa aynı erkekler işyerlerinde patronlarına sinirlendiklerinde şiddete başvurmuyorlar, evde ise eşlerine farklı davranıyor. Burada gördüğümüz, bir erkeğin şiddet uygulamasının nedeninin karşısındakinin kendisinin eşiti ya da üstü olarak görmemesidir” şeklinde konuştu. Feminist hareketin ortaya çıkmasıyla kadına şiddet konusunun dünyada gündeme getirildiğini söyleyen Dr. Ekal, şiddete uğrayan kadınlar için 1972’den itibaren kadın sığınakları oluşturulmaya başladığını dile getirdi. Kadın Hakları konusunda uzun bir yol katedildiğinin altını çizen Dr. Ekal, “20’nci yüzyılın başında eğitim ve çalışma hakkı gibi hakları elde edebildiler. Ancak eşit işe eşit ücret hakkı dile getirilmesi ise 1970’lerde ikinci dalga feminist hareketiyle oldu. Bu döneme kadar kadın istihdama katılıyor ama erkeklere göre daha az ücret alıyordu. Bunun için büyük mücadeleler verildi” dedi. Türkiye’de de 1980’lerden itibaren yoğun bir şekilde kadın hakları mücadelesi veren feminist hareketin doğduğunu belirteren Dr. Ekal, “Türkiye’de 1989’a kadar evli bir kadın çalışmak için eşinden izin almak zorundaydı. Tecavüz ettiği kadınla evlenen erkeklerin ceza almaması gibi kabul edilemez hususlar feminist hareketin mücadelesiyle yasalarımızdan çıkarıldı. Bugün sahip olduğumuz kurumsal ve hukuki altyapıda feminist hareketin büyük emeği var, ama hala daha eşitlikçi bir toplum için çaba harcanması gerekiyor” dedi. Haberin Devamı Womentum Programı başlıyor Enerjisa Üretim, kariyer yolculuklarına güçlü bir şekilde başlamak isteyen kadın öğrenciler için düzenlediği programının ikincisini gerçekleştiriyor. Bu yıl isminin Womentum olarak belirlendiği programa tüm Türkiye’den, üniversitelerin üçüncü ve dördüncü sınıflarında veya meslek yüksekokulların son sınıflarında öğrenimlerine devam eden kadın öğrenciler başvuru yapabiliyor. Haberin Devamı “Womentum” programına katılım sağlayan kadın öğrenciler, kişisel gelişimden kariyer planlamasına, sürdürülebilirlikten enerji sektörüne kadar birçok farklı alanda eğitimle desteklenen “birlikte öğrenme” deneyiminin bir parçası olacak. Sekiz hafta süresince online platformda gerçekleşecek olan “Womentum” programının müfredatı da öğrencilerin kariyer yolculuklarında gereksinim duyacakları yetkinlikleri kazandırmak hedefiyle hazırlandı. Katılımcılar, kişisel gelişim konusunda yılmazlık, çeviklik, empati ve gönüllülük, iletişim ve beden dili, eleştirel düşünme ve öğrenme aşkı başlıklarını öğrenecek. Kariyer süreci konusunda “iş hayatında kadın olmak” ile “yeni meslekler” panelleri gerçekleştirilecek. Ayrıca networking, mülakat teknikleri, özgeçmiş hazırlama, mülakat simülasyonları konularında alanında uzman isimlerden eğitim alacak olan öğrenciler Enerjisa Üretim yöneticileri ile birebir mülakat deneyimini de yaşayacak. Son başvuru 27 Mart Program kapsamında; sürdürülebilirlik başlığında Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, iklim krizi, çeşitlilik ve kapsayıcılık eğitimi ve liderlik konularının yer aldığı eğitimde enerji başlığında ise enerji arz ve talebi ile ilgili temel konular, enerji piyasaları, enerji sistemi dönüşümü başlıkları yer alıyor. Katılımcılar, “Womentum” programının diğer dersleri olan Finans 101 ve Dijital 101 derslerinde ise finansçı olmayanlar için finans eğitimi ile dijital maharetler ve terimler üzerine eğitim alacak. Katılımcıların, bakış açıları ve bilgi birikimleri ile kariyerlerine başlarken gerekli yetkinlikleri kazanmaları hedeflenen “Womentum” programına son başvuru tarihi ise 27 Mart 2023.
https://www.milliyet.com.tr/ekonomi/kadinlara-erkeklerden-20-daha-az-maas-6919613
Galatasaray Üniversitesi LGBTİ+ ve Kuir Çalışmalar Kulübü – Lion Queer, ikinci dönem tanışma toplantısı için 22 Mart Çarşamba günü saat 17:45’te sahil kantinin üst kısmına davet ediyor:
“Yaşadığımız zorlu süreçlerden sonra iyi olma halimizi, yaşadıklarımızı ve hissettiklerimizi konuşabileceğimiz bir alan yaratıyoruz. Gelmek isteyenleri ön kantinde bekliyoruz!”
https://kaosgl.org/haber/lion-queer-22-mart-ta-bir-araya-gelmeye-cagiriyor
Geçen yıl 18 Temmuz tarihinde Küçükçekmece’de ailesi tarafından kayıp müracaatında bulunulan Pınar Damar (32), bir gün sonra Bağcılar’da çalılık alanda öldürülmüş olarak bulunmuştu.
Cinayet Büro Amirliği tarafından olayla ilgili başlatın soruşturmada, olayın şüphelisi olan kuzeninin kocası Metin A., Adli Tıp Kurumu önünde diğer aile üyeleri ile beklerken gözaltına alınmıştı.
Pınar Damar’ın kuzeninin eşi olan Metin A., emniyetteki işlemlerinin ardından Bakırköy Adalet Sarayı’na sevk edilmiş ‘Nitelikli kasten öldürme’ suçundan çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanmıştı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Metin A.’nın, Pınar Damar’ı öldürmeden önce, cinsel saldırıda bulunduğu tespit edildi.
Metin A. hakkında ‘Kadına karşı kasten öldürme’, ‘Cebir Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma’ ve ‘Nitelikli Cinsel Saldırı’ suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılması istendi. Yargılama Haziran ayında başlayacak.
“PLANLAYARAK VE TASARLAYARAK İŞLEDİĞİ CİNAYET”
İddianame ile ilgili açıklama yapan Avukat Esin Yeşilırmak, Metin A.’nın gün boyu Pınar Damar’ı takip ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
*İddianamede eksikler var. Sanığın ağzından yazılan cümleler var. Bunlardan biri, ‘Ben sosyal medya paylaşımını görerek oraya gittim’ şeklinde.
*Aslında tanıklar dinlendiğinde görülüyor ki Pınar’ı bütün gün takip etmiş. Bize göre planlayarak ve tasarlayarak işlediği bir cinayet.
*Adım adım iş yerinden çıkışını, benzinliğe gidişini, takip etmiş. Hepsi kameralara yansımış durumda. Delillerle ortaya çıkacak.
*Sanık tüm kadın cinayetlerinde söylenen savunmayı yapmış; ‘Erkekliğime laf etti, tahrik etti bir anda oldu’ demiş. Bu bizim çok bildiğimiz çok duyduğumuz bir savunma.
*Bu suçtan kurtulmaya, ceza indirimi almaya yönelik artık ezberlenmiş bir savunma. İddianamede herhangi bir şekilde, haksız tahrik indirimi istenmiyor.
*Cezalar indirimsiz olarak talep edilmiş. Mahkemede de indirimsiz olarak cezalandırılmasını talep edeceğiz.