a
admin

admin

16 Mayıs 2024 Perşembe

DİĞER YAZARLARIMIZ

Eski eşine dehşeti yaşatan sanığın cezası belli oldu

Eski eşine dehşeti yaşatan sanığın cezası belli oldu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çanakkale’nin Bozcaada ilçesinde eski eşi Elif Gedik’i (35) bıçaklayarak yaraladığı gerekçesiyle tutuklu yargılanan Halil Karabıyık (36), indirim uygulanmadan 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Olay, geçen yıl 2 Eylül’de saat 16.30 sıralarında meydana geldi. Bozcaada ilçesinde 2 çocuğuyla yaşayan Elif Gedik, 2019 yılında boşandığı Halil Karabıyık tarafından çalıştığı markette bıçaklı saldırıya uğradı. Kalçasından ve karnından aldığı darbelerle yaralanan Gedik, iş yerinin karşısındaki başka bir markete kaçtı. Haberin Devamı İlginizi Çekebilir Yer: Kütahya! Tartıştığı eşini omzundan bıçakladı Dedikodu iddiası dehşetle bitti! 16 yaşındaki çocuk yaşıtını vurdu Atıldığı okulu silahla basıp 1 kişiyi yaralamıştı! Kız öğrenci hakkında karar Market sahibinin araya girmesiyle ölümden dönen Elif Gedik, ihbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinden sonra Bozcaada Toplum Sağlığı Merkezi’ne kaldırıldı, buradan da Çanakkale’ye sevk edildi. Olay bir iş yerinin güvenlik kameralarına yansıdı. Gözaltına alınan Halil Karabıyık, Bozcaada ilçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinden sonra sevk edildiği Ezine Adliyesi’nde çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

SAVCI MÜTALAASINI VERDİ

Soruşturmanın tamamlanmasının ardından Karabıyık hakkında ‘Öldürmeye teşebbüs’, ‘Tehdit’ ve ‘Hakaret’ suçlarından Çanakkale 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın karar duruşması Çanakkale 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Halil Karabıyık, şikayetçi Elif Gedik ve yakınları katıldı. Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, sanık Karabıyık’ın ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan cezalandırılmasını talep etti.

‘NİYETİM KÖTÜ OLSA ÖLDÜREBİLİRDİM’

Mütalaaya ilişkin beyanı sorulan tutuklu sanık Halil Karabıyık, “4 ay kendimi tam olarak savunamadım. Mütalaayı kabul etmiyorum. Niyetim kötü olsa Elif’e bunu yapardım. Kaç kişi olursa olsun öldürebilirdim. 1 santim bıçak yarasıyla insan ölmez. Ben bıçağı demir tarafından tuttum. Eski eşim Elif’in yanına kızım için konuşmaya gittim. Olay anında Elif bana küfretti. Elin adamlarıyla yaptığı konuşma beni rahatsız etti. Kızımı almaya gittim. Konuşmak isterken bana hakaret ettiği için böyle bir eylemi gerçekleştirdim. Pişmanım, böyle olmasını istemezdim” dedi. CEZASINDA İNDİRİM YAPILMADI Karabıyık’ın savunmasından sonra mahkeme heyeti kararını açıkladı. Karabıyık, indirim uygulanmaksızın ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

Devamını Oku

Cinsiyetçi Müfredatı Reddediyoruz”

Cinsiyetçi Müfredatı Reddediyoruz”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, yeni müfredat taslağının cinsiyete dayalı ayrımcılığı daha da derinleştirebilecek bir içeriğe sahip olduğunu belirtti. Ayrıca, iktidarın toplumu “tek din, tek mezhep, tek kimlik” anlayışıyla şekillendirmeye çalıştığını savundu. Bu durumun, Türkiye’nin çok yönlü yapısına ve farklılıklarına uygun düşmediğini vurguladı. Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri, iktidarın yeni müfredatla “sorgulamayan, itaatkâr bireyler” yetiştirmeyi hedeflediğini öne sürdü. Müfredatın sadece teknik ve pedagojik eleştirilere değil, aynı zamanda politik eleştirilere de maruz kaldığını ifade etti. Yardım, “siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerini gözeten, laiklik ve bilim karşıtı, cinsiyetçi bir müfredatı” reddettiklerini net bir şekilde dile getirdi. Basın açıklamasında, eğitimde cinsiyete dayalı eşitsizlikleri inşa eden ve sürdüren tüm uygulama ve politikalara karşı mücadele edeceklerini belirten Yardım, sendika üyelerinin iş yerlerinden sokaklara kadar her alanda bu mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım’ın açıklaması şu şekilde: “Toplumsal cinsiyet rollerinin aile, okul, hukuk, ahlak, din ve medya tarafından sistemli bir şekilde inşa edildiği ülkemizde, eğitim sistemi bu eşitsizliklerin sürdürülmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Okula erişen her bireyin, eşit haklara sahip olduğu ve okulların bütün ayrımcılık biçimlerinden arındırılmış ortamlar olduğuna dair egemen söylemin aksine okullarda ve dersliklerde, öğrenciler, resmi ve yazılı olmayan gizli müfredat ile toplumsal cinsiyet temelinde ayrıştırılmaktadır. Cinsiyet eşitsizliğine dayalı eğitim politikaları ile toplumsal cinsiyet algısı ve eşitsizliği siyasi iktidarın muhafazakâr ve gerici cinsiyet anlayışı ile birlikte giderek derinleşmektedir. Bu süreci besleyen ve büyüten en büyük olgu; resmi ve örtük eğitim müfredatının cinsiyetçi bir anlayışla hazırlanması ve özellikle kadınların, kız çocuklarının toplumsal cinsiyet rollerini meşrulaştıran, LGBTİ+ bireyleri yok sayan yapısıdır. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), daha önce iki kez değiştirilerek cinsiyet eşitsizliklerinin derinleştirildiği eğitim müfredatına ilişkin yeni değişiklikleri taslak halinde geçtiğimiz cuma günü yayınlamıştır. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bir süredir kapalı kapılar ardında hazırlıkları sürdürülen müfredat değişikliği hazırlıklarına ilişkin açıklamasında “Müfredat, hızla değişen dünya koşulları, güncel gelişmeler göz önünde bulundurularak devamlı güncellenecek canlı ve dinamik bir yapıda olmalı. Ana paradigmasından tutun, bize ait ve bizim değerlerimizle inşa edilmiş, bizim referans değerlerimizin ışığında oluşturulmuş bir eğitim sisteminin inşası için gerekli çalışmalarımızı tamamladık, yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacağız inşallah” açıklamasını yapmıştı. Bakan Tekin’in bugüne kadar yaptığı açıklamalardan çıkarılabilecek en somut sonuç, yeni eğitim müfredatının, tüm derslerde ‘dini’ ve ‘milli’ değerleri temel alan, farklılıkları ötekileştiren, kendi cinsiyetçi siyasal-ideolojik çizgisinde cinsiyete dayalı ayrımcılığı daha da derinleştiren bir içerikte hazırlıkların yapılmış olmasıdır. Toplumu ve özellikle eğitim sistemini ‘tek din, tek mezhep, tek kimlik’ anlayışıyla, kendi siyasal ideolojik hedeflerine uygun bir biçimde dizayn etmeye çalışan AKP iktidarı; MEB, Diyanet İşleri Başkanlığı, dini tarikat ve cemaatlerle ile işbirliği içinde eğitimi dinselleştirmeyi sürdürmekte, Laik, bilimsel ve kamusal eğitimden giderek uzaklaşılmaktadır. Bu anlayışla, kadını ve kız çocuklarını eğitimden dışlayan, eve kapatan, güçsüzleştiren ve sömüren cinsiyetçi anlayışın okulların içine girmesine izin vererek, bir taraftan çocukları şiddete ve istismara açık hale getirmekte öte taraftan yeni müfredat düzenlemeleri ile sorgulamayan itaatkâr bireyler yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Türkiye’de toplumsal cinsiyet rollerine dayalı cinsiyetçi yaklaşımlar toplumsal yaşamın her alanında olduğu gibi bu eşitsizliklerinin inşa edilmesinde önemli bir rol oynayan eğitim alanında da sürmektedir. Siyasal iktidarın muhafazakâr ve gerici cinsiyet anlayışı ile hazırlamakta olduğu yeni müfredatla birlikte, eğitim sisteminin cinsiyetçi yapısının daha da derinleşeceği açıktır. Kadına ve erkeğe yüklenen toplumsal rollere dayalı cinsiyet ayrımcılığı, farklı cinsel yönelimlere yönelik nefret söylemleri anasınıfından başlayarak üniversiteye kadar eğitim sisteminin her kademesinde pekiştirilmektedir. Eğitimde cinsiyet ayrımcılığı okulun fiziki şartlarından, öğretmenlerin tutum ve davranışlarına, kullanılan dil ve materyallerden, ders içeriklerine kadar bir dizi araçla yeniden üretilmektedir. Okullarda, cinsiyetçi rol, beklenti ve kalıp yargılar kız ve erkek öğrencilere dolaylı ya da dolaysız yollarla aktarılmaktadır. Cinsiyet eşitsizliklerini “doğal” ve “var olması gereken” bir durum olarak aktaran uygulamalı dersler ve veli-öğretmen-idareci ilişkileri ile öğrencilerin cinsiyet rollerine uygun davranış kalıpları elde edilmesi beklenmektedir. Öte yandan, geleneksel kadınlık rollerini İslami kurallar ile meşrulaştırmaya çalışan MEB, eğitimin en önemli unsuru olan müfredat ile kapitalist ekonominin bir gereği olarak ‘aileyi’ koruma, güçlendirme politikalarıyla kadının farklı kimliklerini yok saymakta, kadının asli görevinin “annelik”, yaşam alanını ise ev içi alanla sınırlandırarak makbul kadınlığı dayatmaktadır. Karma eğitime yönelik müdahaleler, eğitimin dinselleşmesi ve çocukların geleneksel rol kalıpları ile yetiştirilmesine yönelik müfredatlar kadını kamusal alandan dışlamayı amaçlamakta, kadınları eve hapsederek şiddet ve istismarın önünü açmaktadır. Eğitim müfredatının toplumsal cinsiyet normlarını yaratmaya ve yeniden üretmeye katkıda bulunan yapısı, kadın ve çocuğu koruyan uluslararası sözleşmelerin uygulanmaması, iktidarın kadın kazanımlarını daraltan politikalarının birer sonucudur. Bugün karşımızda eğitim programlarında yapılan teknik değişikliklerden çok, iktidarın siyasal programına paralel olarak hazırlanmış bir eğitim müfredatı bulunmaktadır. Dolayısıyla yeni müfredata yönelik eleştirilerimiz sadece teknik ve pedagojik değil, aynı zamanda politik niteliktedir. Siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerini gözeten, tek adam rejiminin yaratmaya çalıştığı toplum modelini temel alan, laiklik ve bilim karşıtı, cinsiyetçi müfredatı reddediyoruz. Eğitimde cinsiyete dayalı eşitsizlikleri inşa eden ve sürdüren başta müfredat olmak üzere tüm uygulama ve politikalara karşı iş yerlerimizde, sokaklarda, yaşamın her alanında mücadele ettik, mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu bağlamda; * Eğitim müfredatı hazırlanırken bilimsel, demokratik, laik, bireyin yanı sıra aynı zamanda toplumsal faydayı da gözeten, insan hak ve özgürlüklerine dayalı eğitim programlarının oluşturulması gereklidir. Bu çerçevede yaratıcı ve eleştirel düşünen, üretici, çevre bilincini kazanmış, toplumsal sorunlara duyarlı, kendine güvenen, demokrasiyi özümsemiş, insan hak ve özgürlüklerini ön planda tutan, eşitlikçi, adalet duygusu gelişmiş bireylerin yetiştirilmesini hedefleyen eğitim programları oluşturmak temel hedef olmalıdır. 

https://www.bartinhalkgazetesi.com.tr/cinsiyetci-mufredati-reddediyoruz/29008/

Devamını Oku

Dedikodu iddiası dehşetle bitti! 16 yaşındaki çocuk yaşıtını vurdu

Dedikodu iddiası dehşetle bitti! 16 yaşındaki çocuk yaşıtını vurdu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Beyoğlu’nda 16 yaşında bir çocuk, mahallede dedikodusunu yaptığı iddiasıyla aynı yaştaki akranını silahla bacağından vurdu. Olay, geçtiğimiz hafta Salı günü saat 16.00 sıralarında Beyoğlu Piyalepaşa Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 16 yaşındaki A.K. isimli zanlı, mahallede arkasından konuştuğunu iddia ettiği arkadaşı M.N.T.’nin peşine düştü. Arkadaşını bir sokakta ulan A.K., silahını sarılarak kurşun yağdırdı.

Saldırı sonucu M.N.T. bacağından ve ayağından yaralanırken, saldırgan A.K. ise elinde silahla koşarak kaçtı. Saldırganın kaçtığı anlar ise kameralara yansıdı. Haberin Devamı İlginizi Çekebilir Atıldığı okulu silahla basıp 1 kişiyi yaralamıştı! Kız öğrenci hakkında karar Lisede dehşet! Okuldan atılan öğrenci müdürü silahla vurdu Yer: Antalya! Eski eşini 15, yanındaki erkeği 6 yerinden bıçakladı

16 YAŞINDAKİ ÇOCUK AKRANINI SİLAHLA VURDU

Olayın ardından ihbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesi sonrasında yaralı M.N.T. ambulansla, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Genci hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi. Öte yandan, polis ekipleri ise olayla ilgili çalışma başlattı. Çalışmalar kapsamında yaralı M.N.T.’nin ifadesine başvuran Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri, çevredeki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı.

BEYOĞLU ASAYİŞ POLİSİ YAKALADI

Çalışmalar çerçevesinde saldırganın, emniyette 9 adet suç kaydı bulunan 16 yaşındaki A.K. olduğu tespit edildi. Şahsın gidebileceği yerlere baskın düzenleyen polis, onu olay yerine yakın bir sokakta olayda kullandığı silahla birlikte yakaladı. Gözaltına alınan A.K. emniyete götürüldü. Burada ifadesi alınan A.K., “arkamdan konuşup dedikodumu yapıyordu. Ben de gördüğüm yerde vurdum” dedi. İşlemleri tamamlanan A.K., sevk edildiği adliyede çıkartıldığı mahkemece “kasten yaralama” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

https://www.milliyet.com.tr/gundem/dedikodu-iddiasi-dehsetle-bitti-16-yasindaki-cocuk-yasitini-vurdu-7125709

Devamını Oku

Kızı eve geç gitti! Okulu bastı!

Kızı eve geç gitti! Okulu bastı!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul Maltepe’de, önceki gün 9 yaşındaki kız öğrenci okulun düzenlediği geziye katıldı. Kızı saat 17.00’ye kadar eve dönmeyince eşiyle birlikte okula giden baba D.T, kamera görüntülerini incelemek istedi.

ÖĞRETMENLERE SALDIRDI

DHA’da yer alan habere göre ret yanıtı alınca çılgına dönen D.T., okul müdürü ve müdür yardımcısıyla tartıştı. KAPILARI TEKMELEDİ Bu sırada okulun kadın güvenlik görevlisi ve diğer öğretmenlere de saldıran D.T., okul müdürünün kilitlediği kapıyı defalarca tekmeledi.

POLİS EKİPLERİ OKULA GİTTİ

AA’da yer alan habere göre Maltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Zümrütevler Mahallesi’ndeki bir ilkokulda, müdüre yönelik saldırı ihbarı üzerine olay yerine gitti.

REKLAM ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI

Ekipler, müdürün kapısını zorla açmaya çalışan şüpheliyi yakaladı. Tartışma sonucunda yöneticilerin, bulundukları odanın kapısını kapattığı, şüpheli D.T’nin ise sandalye ve dışarıdan aldığı taşla kapıya zarar verdiği tespit edildi.

https://www.haberturk.com/istanbul-da-veli-ogretmene-saldirdi-kapilari-tekmeledi-3685438?utm_campaign=mainsliderDesktop&utm_medium=mainsliderDesktop&utm_source=mainsliderDesktop

Devamını Oku

Öğretmenlerimize şiddeti kınıyoruz

Öğretmenlerimize şiddeti kınıyoruz
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Eğitim Mil Sen Genel Başkanı Kasım Kılıç, son dönemde eğitimcilere yönelik artan şiddet olaylarına tepki gösterdi.

Sendika binasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan  Kılıç, “Son zamanlarda meslektaşlarımıza yönelik şiddet eylemlerinin artması nedeniyle sesimizi daha gür duyurmak üzere burada bir araya gelmiş bulunmaktayız. Türkiye’de ilk defa bütün eğitim sendikaları, ortak eylem kararı alarak bugün iş bıraktılar. Sendikacılık açısından önemli bir birliktelik olarak görüyoruz.  Birkaç gün önce Ankara’da bir okulda elektronik sigarasına el konulan bir öğrenci, öğretmenimize pusu kurarak bacağından bıçakladı. Bu olayın üzerinden daha birkaç gün bile geçmeden, Mardin’de bir kız öğrenci silahla okulu bastı. Bardağı taşıran son damla ise İstanbul’da, Eyüp Sultan’da bir okulda gerçekleşti. Okuldan atılan bir öğrenci, Okulunu bastı ve Okul Müdürünü kurşun yağmuruna tutarak öldürdü. Menfur saldırıda hayatını kaybeden eğitimci İbrahim Oktugan’a Allah’tan rahmet; kederli ailesine, yakınlarına ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı ve sabır diliyoruz.  Gün geçmiyor ki; okullarda öğretmenlerimizin şiddete maruz kaldığı haberlerini duymayalım.  Bizler Eğitim Mil-Sen olarak öncelikle ‘ Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda bir an evvel düzenleme yapılarak, öğretmene şiddete yönelik ağırlaştırılmış ve caydırıcı cezalar getirilmesini istiyoruz. Bu türden fiillere yönelik ceza kanunlarında öngörülen cezalar yüzde 50 oranında artırımlı olarak verilmeli ve bu fiilleri işleyenlerin hapis cezalarının ertelenmesi engellenmelidir. Bu fiillerin doğrudan tutuklama sebebi sayılarak bu fiilleri işleyenlerin tutuksuz yargılanmasının yolu kapatılmalıdır. Bizler Eğitim İş Kollarında faaliyet yürüten sendikalar olarak, fikir ve düşünce ayrılıklarımızı bir kenara bırakarak bu konuda nasıl ortak bir tavır sergiliyorsak, Tüm siyasi partilerimiz de birlik olmalı ve bu teklife destek vererek teklifimizin TBMM’de yasalaşmasını sağlamalıdır.  Okullarımızı daha güvenli hale getirmek adına, tüm okullarımıza Kadrolu güvenlik personelleri görevlendirilmelidir.  Bilhassa liselerde şiddet olaylarının en önemli saiki, 12 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimdir. Okumak istemeyen gençlerin zorla okullarda okutulmasıdır. Bakanlığımız Lise eğitimini zorunlu olmaktan bir an evvel çıkarmalıdır. Bu gençleri Mesleki Eğitim ve Çıraklık Eğitime yönlendirmelidir. Sendika olarak bizler kurulduğumuzdan beridir ifade ediyoruz. Meslek Lisesi, Memleket meselesidir. Geçmişte olduğu gibi meslek liselerinin ortaokul bölümü açılmalıdır. Ve Meslek Liseleri teşvik edilerek, mezunların istihdamı konusunda teşvik paketleri açıklanmalıdır.    Sadece okullarda değil, toplumun tüm kesimlerinde artan şiddet olaylarının önüne geçilmesi için, bilhassa televizyon dizilerinde şiddet içerikli senaryolar yerine, toplumsal değerlerimizi ihtiva eden ve erdemli insan yetiştirmeye matuf senaryolar sahneye konulmalıdır.
 Şiddet içerikli oyunların, ve sosyal medya mecralarının çocukların ulaşımına engellenmesine yönelik düzenlemeler yapılmalıdır” dedi.

“Bizler, öğretmenlerimize ve eğitim camiamızın her bir ferdine yönelen her türlü şiddeti ülkemizin geleceği ve bekasına yapılan bir saldırı olarak nitelendiriyoruz ve şiddetle kınıyoruz” diyen Kılıç, “Meslektaşlarımıza yapılan bu tür çirkin saldırıların son bulması için tüm gücümüzle mücadele etmeye kararlıyız.  Eğitim Mil-Sen olarak ‘öğretmenlere yönelik şiddeti’ protesto etmek ve sesimizi daha gür bir sada ile duyurmak için bugün itibari ile tüm Türkiye’de 1 günlük iş bırakıyoruz.   Bir milyondan fazla mensubu bulunan Eğitim camiası olarak, Mesleğimizin onuru ve meslektaşlarımızın hukukuna hep beraber sahip çıkacağız.  Katılımınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

https://www.sivasirade.com/haber/ogretmenlerimize-siddeti-kiniyoruz-62113.html

Devamını Oku