a

Yaşamevi Kadın Dayanışma’dan yerel seçimlere önemli çıkış

Yaşamevi Kadın Dayanışma Başkanı Sema Köroğlu, yaklaşan yerel seçimler öncesi önemli bir açıklama yaptı.

Başkan Sema Köroğlu:”Yerel seçimler, halkın yeni bir yaşam umudu ve yerel demokrasi açısından hepimize fırsat sunmaktadır. Bu fırsatı sadece hizmet açısından değil aynı zamanda demokrasi açısından da değerlendirmek zorunludur.” dedi. Kadınlar Eşitlikçi Ve Şiddetsiz Kentler İstiyor! Yaklaşan yerel seçimler, halkın yeni bir yaşam umudu ve yerel demokrasi açısından hepimize fırsat sunmaktadır. Bu fırsatı sadece hizmet açısından değil aynı zamanda demokrasi açısından da değerlendirmek zorunludur. Yerel seçimlerde gündelik aday tartışmaları ve kişisel sorunları konuşmaktan ziyade uzun vadeli yapısal değişikliklere yönelmek gerekmektedir. Yapısal sorunlar çözülmeden gündelik sorunlar çözülemez. Yerelde halkın kendisiyle ilgili kararlar alacağı, kendi önceliklerini belirleyeceği, yerel yönetimlerin işleyişinde şeffaflığı, çoğulculuğu, katılımcı demokrasi ilkelerini hayata geçiren, yetkilerin halkın en yakın birimi olan yerel yönetimler tarafından kullanılmasına, merkezin yerel üzerindeki vesayetin sonlandırmasına ihtiyaç vardır. Yerel yönetimlerin gelişmediği toplumlarda demokrasiden bahsedilemez. Demokrasi yerelden başlar. Kent planlamaları erkekler tarafından yapılmakta ve kadınların istek ve ihtiyaçları göz önüne alınmamaktadır. Güvenlik, kültürel, sosyal, ulaşım, eğitim gibi alanlarda alınan kararlar, üretilen politikalar kadınların hayatını doğrudan etkilemekte, hayatlarını zorlaştırmaktadır. Kadınlar yerel meclislerde temsil edilmedikleri için bu kararlar üzerinde etkili olamamaktadırlar. Şehir nüfusunun yarısını kadınlar oluşturmasına rağmen, kadınlar yerel karar alma mekanizmalarına tam ve eşit bir biçimde dahil olamamaktadırlar. Kadınların karar alma mekanizmalarında eşit temsil edilmesi anayasal bir hak ve demokrasinin vazgeçilmez bir unsurudur. Anayasanın 56. Maddesine göre herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Kentlerdeki kamusal alanlar her kesimden kadın için ulaşılabilir olmalıdır. Bu nedenle kentte yaşayan kadınların ihtiyaçlarının dikkate alınması ve kadınların eşit temsiliyetle karar mekanizmalarına dahil olabilmesi için kentlerimiz kadın dostu olmalıdır. Kadın dostu bir kentin var olabilmesinin temel koşulu, kadınların ve kız çocuklarının kente dair gerek alt yapısal, gerek sosyal, gerekse mekânsal ihtiyaçlarının doğru şekilde analiz edilebilmesi ve bu ihtiyaçlar değerlendirilerek kadınlara özel kentsel hizmetler tasarlanması; tüm hizmetlerin toplumsal cinsiyet eşitliği açısından değerlendirilerek sunulmasıdır. Bu iki yaklaşım birbirine alternatif iki yaklaşım olmaktan öte, birlikte düşünülmesi gerekli paralel yaklaşımlardır. Kadın dostu bir kente ulaşmanın birinci adımı kentte yaşayan kadın ve kız çocuklarını tanımaktan, onların ihtiyaçlarını, sorunlarını ve olanaklarını doğru analiz etmekten geçmektedir. Kadın dostu kentlerde; kent planlamasında uygulanacak politikalar, kadınların ve erkeklerin hayatlarına ve haklarına eşit ve adil olarak saygı gösterecek şekilde oluşturulmalıdır. Katılımcı yönetimi sağlayacak mekanizmalar oluşturulurken, yerel yönetimlerin planlama ve karar süreçlerine toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısıyla çalışmalar planlanmalıdır. Yerel yönetimler ile kadın kuruluşları arasında diyalog ve işbirliği alanları geliştirilmelidir. Kent hakkı en basit tarifiyle kentin potansiyel faydalarına bütün yaşayanların eşit erişimi, bütün yaşayanların karar alma süreçlerine katılımı ve yaşayanların temel hak ve özgürlüklerinin tamamının gerçekleştirmesi olarak tanımlanabilir. Kentsel gelişmenin ve kentlerdeki yaşamın kalitesini yükseltmeyi amaçlayan ve bunu da temel hak ve özgürlüklerin korunması çerçevesinde değerlendiren Avrupa Kentsel Şartı da; Şiddetten, her türlü kirlilikten, bozuk ve çarpık kent çevrelerinden arınma hakkını, yaşadığı kent ve çevresini demokratik koşularda denetleyebilme hakkını, insanca konut edinme, sağlık, kültür hizmetlerinden yararlanma, dolaşım özgürlüğü gibi temel kentli haklarının olduğunu kabul eder. Söz konusu hakların yaş, cinsiyet, ırk, inanç, milliyet, sosyo-ekonomik ve politik statü, ruhsal ve bedensel engel gözetmeksizin bütün insanlara eşit koşularda uygulanmasını savunur. Kadın- erkek eşitliği temel bir haktır: Bu hak; yerel ve bölgesel yönetimler tarafından, bütün sorumluluk alanlarında hayata geçirilmelidir. Kadın dostu kentlerin olması için önerilerimizi ve taleplerimizi kamuoyu ve yerel yönetim adayları ile paylaşıyoruz. -Nüfusu 100.000’i geçen belediyeler sığınak açma yükümlüğünü ve nüfusu ne olursa olsun her belediyenin kadın danışma merkezi açma zorunluğunu yerine getirilmeli, – Her belediye kendi yerelinde şiddete maruz kalan kadınların erişebilir mekanizmaları yaygınlaştırılmalı, – Kadına yönelik şiddetle mücadelede uzmanlaşmış sosyal hizmet uzmanı hizmeti sunulmalı, – Her mahallede kadınların yaşamsal problemleri yanında hukuki ve psikolojik destek sağlayacak kadın danışma ve dayanışma merkezleri açılmalıdır. Kadınların yaşadığı şiddet sonrası, hayatını yeniden kurmasını sağlayacak kadın yaşam merkezleri açılmalı, – Her belediye yerel eşitlik Eylem planı oluşturarak tüm birimlilerde eşitsizliği ve şiddet üreten uygulamalara karşı mekanizmaları hayata geçirmeli, yerel eşitlik Eylem planı ve kadın müdürlüklerine ayrı bir bütçe oluşturtulmalı, -Yerel yönetim bütçeleri belirlenirken bütçelemenin toplumsal cinsiyete duyarlı yapılmalı, -Kadınlara destek veren tüm kurum ve mekanizmalarda (sığınak-dayanışma) merkezleri 7/24 telefon hattı oluşturulmalı, – Toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığa ve şiddete karşı politik tutum belgesi yerel yönetimler tarafından hayata geçirilmeli, -Tüm mahalli idarelere toplumsal cinsiyet eğitimleri zorunlu olmalı, -Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe oluşturulmalı, – Siyasi aktörler ve medya söylemlerinde eril bir dil kullanmamalı ve toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetilmeli, – Yerel yönetimlere bağlı hasta, çocuk, yaşlı, engelli, gündüz bakım evleri ve kreşler açılmalı, – Yerel yönetimlere bağlı her mahallede kadınları istihdam önceliklerine göre mesleki ve teknik kurslar açılmalı, – Kadın yoksulluğunu çözecek istihdam politikaları geliştirilmeli, -Kadınların işleteceği işletme ve satış alanları oluşturulmalı, -Üretici pazar alanları artırılmalı ucuz ve kaliteli gıda bankaları oluşturulmalı, – Kadınlar için tüm kamusal alanlarda emzirme alanları olmalı, – 8 Mart kadınlar için resmî tatil olmalı, -Sokak güvenliğini sağlamak için aydınlatmalar ve kaldırımlar iyileştirilmeli, uzak mesafeye hizmet vermeyen belediye otobüsü ve bu araçların güvenlik sorunları derhal çözülmeli, -Spor yatırımlarına aktarılan kaynakların adil dağıtılması; mahallelere sadece çim/halı saha yapılmaması, kız çocukları ve kadınların istek ve ihtiyaçlarına dönük yatırımlar gerçekleştirilmeli, -Çocukların güvenli bir şekilde oyun oynayabileceği yeşil alanlar artırılmalı, -Çocukların psikolojik, fiziksel biyolojik gelişmelerine katkı sunacak tüm faaliyetleri belediyeler yerine getirmeli spor, sosyal kültürel faaliyetler artırılmalı, -Kız öğrencilerin eğitime erişim hakkı için teşvik ve destek programları geliştirilmeli, – Eğitimi, sanatı, sporu, bilimi destekleyen gençlik merkezleri yaygınlaştırılmalı, – Üreme sağlığı hizmetleri ücretsiz, kolay ve ulaşılabilir olmalı, -Yerel hizmetler çok dilli verilmeli, -Kentin tarihsel ve doğal dokusunu koruyarak konut ihtiyaçları giderilmeli ve sosyal konutlar oluşturulmalı, -Tarım arazileri ve yeşil alanlarınım korunacak imar planları oluşturulmalı, -Yaşlılar, emekliler için sosyalleşecekleri alanlar olmalı, – Kent, engellilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde dizayn edilmeli, -Yerel yönetimler iklim krizi ve doğal afetlere ilişkin koordinasyon birimleri oluşturulmalı, -Yerel yönetimler tüm çalışmalarını ekolojik dengeyi gözeterek planlamalıdır. Katılımcı, demokratik yerel yönetim anlayışını örgütlemek hayatımıza ve geleceğimize sahip çıkmanın olmazsa olmazlarındandır. Kadın dostu bir kentin inşa edilmesinin en önemli koşulu kadınların karar alma süreçlerinde yer almaları ve kendilerini etkileyen yerel politikalar üzerinde söz sahibi olmasıdır. Geleceğe; Eşitlikçi bir toplum, Yaşanılır bir kent ve toplumun her kesimi için “Kadın Dostu Kent” diyoruz!

https://ruhanews.com/haber/154724/yasamevi-kadin-dayanismadan-yerel-secimlere-onemli-cikis.html

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Dört Öğrenci Cinsel Saldırı Suçuyla Tutuklandı

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0