Gerçekten üzücü bir durum. Perşembe akşamı televizyonun karşısına geçerken Almanya- Kosta Rika maçını değil, müsabakanın kadın hakemi Stephanie Frappart ve yardımcılarını izlemekti amacım. Katar’daki Dünya Kupası’nda tarihe geçen Fransız kadın hakem, erkek meslektaşlarına taş çıkardı adeta. Yolu açık, belki final yönetemez ama hemcinslerinin neler yapabileceğini kanıtlamak adına mükemmel bir performans sergiledi. FIFA Başkanı Gianni Infantino’yu kutluyorum. Gelelim bize… FIFA kokartlı dört kadın hakemimiz var. Ancak öyle bir talimat yapmışız ki, en üst düzey iki ligde maç yönetmeleri mümkün değil. Duvarı çekmişiz önlerine. Gidin alt liglerde ve amatör kümelerde, yani kumda oynayın demişiz. Her şey göstermelik. Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi’ye sesleniyorum. Kadına verdiğiniz değeri biliyorum.
Gerek yönetim kurulunuzda, gerek diğer kurullarınızda kadın yöneticiler var. Onlara güveniyor ve katkılarına inanıyorsunuz.Bir dokunuş da kadınhakemlerimize gelse… Katar’daki Dünya Kupası bir örnek, teşvik onlar için.Neden olmasın? UEFA’da kadın gözlemcimiz bulunuyor. Kadın hakemlerimiz, Avrupa’da önemli turnuvalarda başarıyla maç yönetiyor. Biz niye ayrımcılık yapıyoruz?FIFA kokartı taşıyan Melis Özçiğdem, Neslihan Muratdağı, Cansu Tiryaki ve Gamze Durmuş Pakkan’ı Süper Lig’de kullanmak için bundan iyi fırsat mı olur? Stephanie Frappart, Dünya Kupası’nda düdük çalıyor ise, bizim kadınlarımızın neyi eksik? “Efendim talimatlarımız müsait değil” gerekçesini kabul etmiyorum. En kolay yaptığınız iş; değiştirirsiniz, olur biter. Niyet önemli. Alt liglerden başlayarak verirsiniz maçları. Bakarsınız durumuna, yürü ya kulum dersiniz. Fantezi yapmıyorum. Kadınlarımıza inanalım, güvenelim, fırsat verelim. Her alanda kol kola yürüyelim.
Sayın Büyükekşi; Mustafa Kemal Atatürk bundan 88 yıl önce bir devrim gerçekleştirmişti. Sizin de elinizde bir şans var. İnanın; futbola da kadın eli değer ise, her şey daha güzel olabilir. MHK’nin evliya çelebisi Müniroğlu Futbolda Merkez Hakem Kurulu Başkanı’nı herkes tanır. İki vekilini de hakeza. Onlar göz önündedir, icraat yapanlar olarak bilinir. Ya kurulun diğer üyeleri? Kaba tabirle sinek ikili bilinirler. İsimlerini söyle desen, on kişiden biri doğru yanıt verir. Oysa aralarında idealist, hakemliğin altyapısına değer verenler de vardır.
Örneğin Sürhat Müniroğlu. MHK 8. bölge sorumlusu. Aynı zamanda akademisyen. Toprak sahalarda toz yutmuşluğu vardır. Şimdilerde illeri tek tek dolaşarak, hakemleri eğitmeye, sorunlarını çözmeye, dahası, unutulduğunu sanan insanlara değerli olduklarını göstermeye çalışıyor. Bir hafta Batman’da, sonra Hakkari’de, ardından Diyarbakır’da görebilirsiniz onu. Sürhat Hoca, genç ve yetenekli hakem avcısı adeta. Buluyor, takip ediyor, gelişimlerini not ediyor. Emeğine sağlık hocam. Her MHK’ye üç beş tane Sürhat Müniroğlu gerekiyor aslında. Neden hakem yetişmiyor diye soruyoruz ya; maden var ama çıkarmayı ve işlemeyi bilen yok galiba. Çakır, MHK başkanı olursa… Cüneyt Çakır duygusal bir jübileyle hakemlik kariyerini noktaladı. Şimdilerde gelecek vaat eden hakemleri izliyor. İzlemekle kalmıyor, deneyimlerini aktarıyor, tavsiyelerde bulunuyor ve MHK’ye bilgi veriyor. Son olarak Trabzon’a gitmiş. Kendisini sahada izlemeye alışmıştık ama o artık tribünde oturuyor. Buradan söylüyorum; iki sene sonra Çakır’ı Merkez Hakem Kurulu Başkanı olarak görürsek şaşırmayalım. Karşı çıkıp kızanlar olabilir. Hatta yoluna taş koyanlar da… Kusura bakmayın, aynı yüzleri görmekten bıktı insanlar. Sağdan saysan beş, soldan gitsen dört isim geliyor akıllara. Vizyon sahibi, kendini yetiştirmiş, camianın içinden gelmiş yeni yüzler gerekmiyor mu artık? Olmayacaksın! “Bu ülkede dört şey olmayacaksın; Kadın, çocuk, ağaç, sokak hayvanı.” – Yaşar Kemal
https://www.milliyet.com.tr/skorer/cemal-ersen/futbola-kadin-eli-degmeli-6866707
LGBTİ+’lara yönelik nefret suçlarını bildirin