a

“Lubunyaların varoluşunu kriminalize etme girişimleri hukuksuzdur”

ODTÜ Stadyumu'nda düzenlenen mezuniyet töreninde gökkuşağı bayrağı açtığı için rektörlük tarafından hakkında soruşturma başlatılan öğrencilerden Nehir Tek KaosGL.org’a konuştu.

ODTÜ Rektörlüğü, 26 Temmuz’da ODTÜ Stadyumu’nda düzenlenen mezuniyet töreninde gökkuşağı bayrağı açan iki öğrenci hakkında disiplin soruşturması başlattı. 

“26 Temmuz 2023 tarihinde saat 19.40 civarında ODTÜ stadyumunda düzenlenen diploma töreni esnasında çantada getirilen LGBT flamasını açarak toplu yürüyüşe geçtiklerinin tespit edilmesi” iddiasıyla başlatılan soruşturmayı ODTÜ’den Nehir’e sorduk. Nehir Tek hakkında soruşturma başlatılan öğrencilerden biri ve “varoluşumuzu ifade etmekten vazgeçmeyiz” diyor.

Mezuniyet töreni nasıl geçti, neden bu kadar olay oldu?

Öncelikle okul genelinde bu tarz kitlesel olaylar gerçekleşmeden önce gelen tehditkâr maillere, açıklamalara bizler çok alışığız. Böyle tehditleri okuldaki ilk senemdeki 2018 ODTÜ Onur Yürüyüşü’nde de görmüştüm, bu sene mezun olurken Devrim’deki mezuniyetimizde de gördüm ne yazık ki. 

Tabii ki onların değişmeyen nefret suçlarına karşı bizim de bitmeyen bir direnişimiz var. Kendi okulumuzda, kendimizi “güvende” hissetmemiz gereken kampüsümüzde, Devrim Stadyumu’ndaki mezuniyetimize iki şerit oluşturmuş onlarca özel güvenlik ve polis arasından tek sıra geçerek ve sayamadığım kadar çok kamerayla kayda alınarak giriş yapmak zorunda bırakıldık. 

Yetmezmiş gibi yürüyüş sırasında da tepemizde alçaktan uçan drone’larla kayıt aldına alındık. Bu kadar önlem alınmasının sebebi tabii ki kayyumların karalanma ve eleştirilme korkusu ve biz dezavantajlı grupların kendimizi özgürce var edebileceğimiz ve ifade edebileceğimiz alanlara müdahale etme çabasıdır. Mezuniyet sonunda da gördük ki yuhalanan Verşan Kök oldu, bizler varoluşumuzu ifade etmekten geri durmadık.

Rektörlüğün başlattığı soruşturma herhangi bir disiplin yönetmeliğinde temellendirilmiyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu fobikliğin ısrarlı ve sürekli olması, bir hukuki dayanağı olduğu anlamına gelmiyor tabii ki. Ne okulun disiplin yönetmeliğinde, ne de bir yasa maddesinde bu iddiayı destekler nitelikte hiçbir şey yok. Ancak LGBTİ+ ile herhangi bir şekilde ilişkili ve ilgili görülen her yürüyüş, bayrak, toplantı, konuşma vs. kayyum rektörlük tarafından “üniversite düzenini bozduğu” iddiasıyla neredeyse otomatik bir şekilde suç duyurusuna konu ediliyor yıllardır.

“Hak mücadelesi bizden sonra da sürecek”

Bu soruşturma mücadelenizi nasıl etkiliyor?

Bence bu noktada özellikle şunu hatırlatmakta fayda var: Lubunyaların varoluşunu kriminalize etme girişimleri hukuksuzdur ve bu eylemlerle nefret suçu ve insanlık suçu işleyen de kendileridir. Her ne kadar tarihin doğru tarafında yer alsak da, bu tarz soruşturmalar bizleri baskı altında bırakıyor ve başkalarını da fobiye teşvik ediyor. 

Geçtiğimiz yılda özellikle, kampüs içinde gerici ve fobik öğrencilerin de sözlü ve fiziksel saldırılarına uğrayan arkadaşlarımız oldu. Sonuçta cezalandırılanlarsa onlar değil biz olduk. Böylelikle biz de kendi kampüsümüzde artık hem Rektörlük’ten hem de başka öğrencilerden gelecek saldırılara karşı tetikte hissetmeye başladık. Zaten böyle soruşturma süreçleri psikolojik ve duygusal olarak kendi başına yıpratıcıyken, üstüne bir de güvenli alanımıza zarar verecek kişilere kayyum eliyle zemin hazırlanıyor. Tüm bunlar olurken, mücadelede kimin ne kadar aktif ve devamlı olacağı kişilerin iyilik hâline çok bağlı tabii ki. Ben mücadeleden geri düşmediysem, sebebi kendimi hiçbir zaman yalnız hissettirmeyen komünitemizdir, dayanışmamızdır. Bizden önce yüzyıllardır verilmiş olan bu hak mücadelesi bizden sonra da sürecek. Asıl suçu işleyen kayyumlarla, diktatörlerle, bu şiddete katkısı olan ve göz yuman herkesle de hesaplaşacağız.

“Böyle rektör olmaz olsun”

Son olarak herkesin aklından geçen bir soruyu size de soralım: Verşan Kök ODTÜ’ye rektör olabilir mi?

Dilimizde tüy bitene kadar: VERŞAN KÖK ODTÜ’YE REKTÖR OLAMAZ! Verşan Kök olsa olsa ODTÜ tarihinde utanarak, öfkelenerek, yüzümüzü ekşiterek andığımız rektörler listesinde olur. Bu bağlamda bana kalırsa en komik şey, Verşan Kök’ün ilk defa atandığı dönemde öğrencilerle yaptığı toplantıda ODTÜ LGBTİQAA+ Dayanışmasını “resmi” topluluk statüsü verileceğini iddia etmiş olmasıdır. Sonrasında bunun yalan olması, devamında e-maillerle gelen tehditler, kampüse getirdiği polisler, sebep olduğu gözaltılar ve işkenceler, ardından açılan soruşturmalar ve davalar aslında kampüs özeline uygulanmış çok tipik bir AKP iktidarı yöntemi. Bizler böyle rektör olmaz olsun diyoruz, kabul etmiyoruz, meşru görmüyoruz. Rektörlük, kayyum olmaktan, diktatör olmaktan çıkana kadar da bu hukuksuz kararlarına itibar etmiyoruz.

https://kaosgl.org/haber/lubunyalarin-varolusunu-kriminalize-etme-girisimleri-hukuksuzdur

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Dersim Belediyesi sürdürülebilirlikte kadın ve LGBTİ+’ların haklarını konuştu

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0