Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) “2022 Yılı Tedavi Merkezleri Raporu” yayınlandı. İşkence ve kötü muameleye maruz kaldığı için bin 201 kişinin 2022 yılında TİHV Tedavi Merkezleri’ne başvurduğu belirtilen raporda, “TİHV’in kurulduğu 1990 yılından bugüne kadar işkence ve diğer kötü muamele nedeniyle yapılan başvurular içinde 2022 yılında yapılan başvuruların ne yazık ki bir önceki yıla göre yüzde 22 arttığı ve 2001 yılındaki en yüksek başvuru sayısından sonra 32 yılın ikinci en yüksek başvuru sayısına ulaştığı görülmüştür” değerlendirilmesine yer verildi. Rapora göre, işkence nedeniyle başvuranların en küçüğü 3, en büyüğü ise 76 yaşında.
TİHV’nin “2022 Yılı Tedavi Merkezleri Raporu” yayınlandı. 2022 yılında TİHV’nin tespit ettiği işkence ve kötü muamele vakalarının ele alındığı rapordan öne çıkan unsurlar şöyle:
“2022 YILINDA YAPILAN BAŞVURULAR BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE YÜZDE 22 ARTTI”
“-TİHV Tedavi Merkezleri’ne 2022 yılı içinde yapılan bin 201 başvuru içinde işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarına maruz kalan bin 117 başvurunun bin 79’unun Türkiye’de, 38’inin Türkiye sınırları dışında işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarına maruz kaldığı, işkence görenin yakını olan başvuru sayısının ise 84 olduğu belirlemiştir. 2022 yılında ‘ağır ve ciddi insan hakları ihlalleri nedeniyle’ başvuran 7 başvuru, Türkiye sınırları içinde işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarına maruz kalanlara dahil edilmiştir.
-TİHV’in kurulduğu 1990 yılından bugüne kadar işkence ve diğer kötü muamele nedeniyle yapılan başvurular içinde 2022 yılında yapılan başvuruların ne yazık ki bir önceki yıla göre yüzde 22 arttığı ve 2001 yılındaki en yüksek başvuru sayısından sonra 32 yılın ikinci en yüksek başvuru sayısına ulaştığı görülmüştür.
-Bu dönemde yaşadıkları veya tanık oldukları işkence ve kötü muamele uygulamaları nedeniyle TİHV’den destek almak amacıyla başvuran kişilerin sayısı İstanbul Temsilciliği’nde 321 (yüzde 26,7), Van Temsilciliği’nde 311 (yüzde 25,9), Diyarbakır Temsilciliği’nde 191 (yüzde 15,9), İzmir Temsilciliği’nde 174 (yüzde 14,5), Ankara Temsilciliği’nde 85 (yüzde 7,1) ve Cizre Referans Merkezi’nde 119 (yüzde 9,9) olmuştur.
-Başvuru nedenlerine göre yapılan değerlendirmede; işkence ve diğer kötü muameleler nedeniyle 1117 kişi (yüzde 93), işkence görenin yakını olarak ise 84 kişi (yüzde 7) TİHV’e tedavi, rehabilitasyon ve belgeleme talebiyle başvurmuştur. Başvuruların 38’inde (yüzde 3,2) işkence süreci Türkiye dışında gerçekleşmiştir.
-Başvuruların aylara göre dağılımı değerlendirildiğinde; Haziran ve Temmuz aylarında İstanbul, İzmir ve Ankara temsilciliklerine yapılan başvuruların arttığı, bu artışın ise Onur Haftası etkinliklerine yönelik yasaklar, basın açıklaması, yürüyüş yapmak isteyenlere yönelik ihlaller ve işkence fiillerinden kaynaklandığı belirlenmiştir. Eylül, Ekim aylarında ise Van temsilciliğindeki başvuru yoğunluğunun, Van ve çevre illerde HDP üyelerinin gerçekleştirmek istediği kadına yönelik şiddete, uyuşturucu karşıtı eylemlere yönelik müdahaleler ve yoğunlaşan operasyonlar nedenli olduğu anlaşılmaktadır.
“BAŞVURULARIN 422’Sİ KADIN, 614’Ü ERKEK, 44’Ü LGBTİ +”
-2022 yılında işkenceye maruz kaldığı için başvuru yapan bin 79 kişinin cinsiyet kimliklerine göre dağılımı incelendiğinde; 422 başvurunun (yüzde 39,1) kadın, 614’ünün (yüzde 56,9) erkek, 43’ünün (yüzde 4) ise bu sınıflama dışında olduğu LGBTİ + görülmektedir. 2021 yılının verileri ile karşılaştırıldığında, LGBTİ + başvuruların oranının benzer olduğu değerlendirilmiştir. Siyasi iktidarın LGBTİ artılar başta olmak üzere cinsiyet çeşitli/çeşitliliği olanlara yönelik nefret söylemleri, toplumsal cinsiyet kimliklerinin görünür olduğu toplantı ve gösteri yürüyüşlerine yönelik şiddet içeren fiillerinin 2022 yılında da artarak devam etmesi başvuru oranlarına da yansımaktadır.
-Bir önceki yıl Diyarbakır, Van, Cizre başvurularında LGBTİ + başvurusu oranları nedeniyle gözlenen fark, 2022 yılında ilgili merkezlere yapılan erkek başvuru oranlarındaki artış nedeniyle erkek ve kadın toplumsal cinsiyet kimlikleri arasında da istatistiksel olarak anlamlı bir farka dönüşmüştür. Batı illerinde LGBTİ +, kadın mücadeleleri, Cumartesi Anneleri/İnsanları ile hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek için bir araya gelen ve aynı zamanda mahpus yakınları olan Adalet Anneleri’nin ‘Adalet Nöbeti’ olarak da bilinen eylemlerine yönelik müdahalelerin, bölge illerinde ise uzun süre mahpus tutulanların serbest bırakılmaya başlamasının bu farklılığa yol açmış olduğu düşünülmüştür.
“İŞKENCE NEDENİYLE TEDAVİ MERKEZLERİNE BAŞVURAN KİŞİLERDE EN KÜÇÜK YAŞ 3, EN YÜKSEK YAŞ 76″
-2022 yılında işkence nedeniyle tedavi merkezlerine başvuran kişilerde en küçük yaşın 3, en yüksek yaşın 76, yaş ortalamasının ise 36,7 artı/eksi 13,3 olduğu (kadın başvuruların yaş ortalaması 35,6 artı/eksi 13,1; erkek başvuruların yaş ortalaması 38,1artı/eksi13,5; LGBTİ + başvuruların yaş ortalaması ise 28,3 artı/eksi 6,5) saptanmıştır.
-Türkiye’de işkence nedeniyle başvuran çocukların oranı yüzde 2,1’dir (23 başvuru). Önceki yılın verileri ile karşılaştırıldığında; gözaltında işkenceye maruz kaldığı için başvuran çocukların yanı sıra 35 yaş altındaki grupların oranları azalırken 35 yaş üstündeki tüm gruplarda başvuru oranının artmış olduğu görülmüştür. İşkencenin mutlak yasak olduğu düşünüldüğünde çocukların maruz kaldığı fiillerin dahi engellenmediği anlaşılmaktadır.
-35 yaş altındaki yaş gruplarında İstanbul, İzmir ve Ankara illerine yapılan başvuruların oranı yüzde 60 iken 35 yaş üstündeki 338 başvurunun yüzde 63’ünün Kürt nüfusun yoğun olduğu illerde daha yüksek olduğu ve sıklıkla hapishanelerde yaşadıkları işkence ve insan hakları ihlalleri nedeniyle TİHV’e başvurdukları belirlenmiştir.
-65 yaşın üzerindeki başvuru sayısı ise 19’dur (yüzde 1,8).
-Başvuruların öğrenim durumları değerlendirildiğinde; 66 başvurunun (yüzde 6,2) öğrenim görmediği (okur-yazar 33, okuma yazma bilmeyen 28, öğrenim çağında olmayan 5), 624 başvurunun (yüzde 57,8) öğrenimini tamamladığı (ilkokul 114, ortaokul 50, lise 188, yüksek okul-üniversite 256, yüksek lisans-doktora 16), 243 başvurunun (yüzde 22,4) halen öğrenci olduğu (ilkokul 7, ortaokul 8, lise 38, yüksek okul-üniversite 173, yüksek lisans-doktora 17), 131 başvurunun (yüzde 12,1) ise öğrenimini yarıda bıraktığı (ilkokul 9, ortaokul 26, lise 41, yüksek okul-üniversite 55), 15 başvurunun (yüzde 1,4) ise kayıtlarının eksik olduğu görülmüştür.
-Bitirdikleri öğrenim kurumu ve çalışma durumu bilgisi olan toplam 802 başvurudan 486’sının (yüzde 60,6) işsiz olması dikkat çekicidir. Başvuruların 122’sinin (yüzde 15,2) tam zamanlı, 61’inin (yüzde 7,6) kısmi zamanlı çalıştığı, 34’ünün (yüzde 4,2) kayıt dışı istihdam edildiği ve 62’sinin (yüzde 7,7) ücretsiz aile işçisi/ev çalışanı olduğu 31 kişinin (yüzde 3,9) emekli olduğu kaydedilmiştir.
-Uygulandığı belirtilen işkence yöntemleri sorgulandığında; 2022 yılında gözaltına alınan başvuruların 551’i (yüzde 96,2) fiziksel şiddet içeren ve fiziksel şiddet içermeyen işkence yöntemlerinin birlikte uygulandığını, 16 başvuru ise (yüzde 2,8) fiziksel şiddet içermeyen işkence yöntemlerine maruz kaldığını aktarmıştır. Gözaltına alındıkları tarih 2022 yılı öncesinde olan başvurularda; fiziksel şiddetin yanı sıra fiziksel şiddet içermeyen işkence yöntemlerinin birlikte uygulandığını belirtenlerin oranı yüzde 78,2 iken yalnızca fiziksel şiddet içermeyen işkence yöntemlerinin uygulandığını belirtenlerin oranı ise yüzde 12,8’e yükselmektedir.
“BİN 79 KİŞİNİN 988’İ SİYASİ DÜŞÜNCE, KİMLİK VEYA EYLEMLERİ NEDENİYLE GÖZALTINA ALINDIKLARINI BELİRTMİŞTİR”
-TİHV’e 2022 yılında başvuran bin 79 kişinin 988’i (yüzde 91,6) siyasi düşünce, kimlik veya eylemleri nedeniyle gözaltına alındıklarını belirtmiştir. Bir önceki yılın verileri ile karşılaştırıldığında; etnik nedenlerle gözaltına alındığını belirtenlerin oranı 2022 yılında yüzde 1,6’den yüzde 0,6’ya; adli nedenle gözaltına alındığını bildirenlerin oranı yüzde 3,3’den yüzde 1,9’a düşerken, cinsel kimliği/yönelimi nedeniyle gözaltına alındığını belirtenlerin oranı yüzde 2,6’dan yüzde 3,6’ya yükselmiştir (39 başvuru). Oransal olarak en büyük artış, cinsel kimliği/yönelimi nedeniyle gözaltına alınanlar arasında yaşanmıştır.
-TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin verilerine göre kolluk güçlerinin toplanma ve gösteri özgürlüğü kapsamında yapılan 482 barışçıl toplantı ve gösteriye kolluk güçleri tarafından müdahale edildi, 54 etkinlik ise engellendi. Kolluk güçlerinin barışçıl eylem ve etkinliklere müdahalesi sonucu, 143’ü çocuk olmak üzere, en az 5 bin 148 kişi işkence ve kötü muamele niteliğindeki uygulamalar ile gözaltına alındı, en az 42 kişi yaralandı. Gözaltına alınanların 24’ü tutuklandı, 111 kişi adli kontrol şartıyla, 2 kişi ev hapsi şartıyla serbest bırakıldı.
-İHD Dokümantasyon Birimi’nin verilerine göre ise kolluk güçlerinin toplanma ve gösteri özgürlüğü kapsamında yapılan barışçıl eylem ve etkinliklere müdahalesi sonucu en az 5323 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmıştır.
-TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin verilerine göre 2022 yılında sokakta ve açık alanda en az 225 kişi, ev baskınları sırasında 28 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmıştır.
-Hapishanelerle ilgili 62 barışçıl toplantı ve gösteriye müdahale edildi, 17 toplantı ve gösteri engellendi. En az 268 kişi gözaltına alındı, 16 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, en az 10 kişi yaralandı.
-Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sona ermesi için gerçekleştirilecek ‘Gemlik Yürüyüşü’ne katılmak isteyenlere 3 kez müdahale edildi, en az 104 kişi gözaltına alındı, 23 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, 2 kişi tutuklandı.
-İşçi ve emekçiler tarafından yapılan barışçıl toplantı ve gösterilere 132 kez müdahale edildi. 3 toplantı ve gösteri engellendi, en az 663 kişi gözaltına alındı, 9 kişi yaralandı.
-1 Mayıs İşçi Bayramı kapsamında yapılan barışçıl etkinliklere yönelik müdahalelerde en az 220 kişi gözaltına alındı, 7 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı. En az 2 kişi yaralandı.
https://www.haberler.com/guncel/tihv-2022-yili-tedavi-merkezleri-raporu-yayinlandi-16269721-haberi/
Yeşil Kamp ekoloji mücadelesi ve LGBTİ+ hakları gündemiyle başladı