a

“Bu ülkeyi LGBTİ+lar için yaşanmaz hâle getirenlere karşı çıkmaya devam edeceğiz”

Kadınlar Birlikte Güçlü sokağa çıktı, “Kadın düşmanları gidecek, kadınların isyanı değiştirecek” dedi.

“Kadın düşmanları gidecek, kadınların isyanı değiştirecek” diyen Kadınlar Birlikte Güçlü, sokağa çıktı.

Dün (16 Nisan) Kadıköy’de bir araya gelen kadınlar, ‘‘Erkek vuruyor, devlet koruyor’’, ‘‘Boşanmayı değil cinayeti engelle’’, ‘‘Münferit değil erkek şiddeti’’, ‘‘Kadın cinayetleri politiktir’’ sloganları attı. Polis, kadınların halay çekmelerini engellemeye çalıştı.

Eylemin sonunda Kadınlar Birlikte Güçlü’nün kadınlara ve LGBTİ+’lara yazdığı mektup okundu. Mektubun tam metni şöyle:

Sevgili Arkadaşım,

Bu mektup senin için… Hayatı değiştirip dönüştürme gücümüzü hatırlamak için. Geride bıraktığımız yirmi senede neler oldu; yaşananlar bizi, hayatlarımızı, duygularımızı nasıl etkiledi düşünmek için bu mektup.

En son ne zaman gerçekten mutlu olduğunu hatırlıyor musun? En son ne zaman evinde, sokakta, iş yerinde, kampüsünde tamamen güvende hissettin? İçinde yaşadığımız ekonomik krizi, işsizliği, şiddeti dert etmeden sevdiklerinle ne zaman doya doya kahkaha attın, tasasız hissettin? Bir sonraki ayın ya da haftanın hesabını yapmadan en son ne zaman huzurlu hissettin ya da gönlünce bir tatil planı yapabildin? Bu sorulara cevap ararken sen de bizim gibi öfkeleniyor ve sıkışmış hissediyorsan işte bu mektup yalnız olmadığını hatırlaman için…

Yaşanan krize, kadın cinayetlerine, trans cinayetlerine, nefret söylemlerine karşı isyandayız! Canlılara ve doğaya yönelik saldırılar, rant politikaları, emeğimizin sömürülmesi, güvencesiz çalışma ve daha birçok haksızlığa, hukuksuzluğa karşı artık yeter! diyoruz her birimiz. Hayatımıza saldıranlara karşı, bizi şiddet dolu evlere hapsetmek isteyenlere karşı, emeğimizi sömüren ve rantın önünü açan politikalara karşı isyandayız! Bu isyanı bizimle birlikte büyütmeye, bu isyanla yeni bir dünya kurmaya çağırıyoruz seni. Biliyoruz sen de İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilenlere karşı isyan ettin. Sen de 6284’ü seçim malzemesi yapanlara karşı öfkelisin. Sen de AKP-MHP iktidarının nafakamıza göz dikmesine, kadın ve LGBTİ+lara yönelik erkek şiddetinin önünü açmasına artık yeter diye isyan ediyorsun!

İktidarları boyunca işledikleri suçları hepimiz biliyoruz. Haklarımıza nasıl saldırdıklarını biliyoruz. ‘’Tek seferden bir şey olmaz’’ diyerek çocuk istismarcılarını nasıl akladıklarını, tarikat yurtlarını, kadın düşmanı politikalarını, nefret söylemlerini, yolsuzluklarını ve tüm suçlarını biliyoruz, hiç birini unutmuyoruz! Erkek şiddetinden, baskıdan, sömürüden yana olan bu iktidara daha fazla tahammülümüz yok. Mücadelemiz sadece bugünün iktidar sahipleriyle de sınırlı değil. Ülkeyi yönetmeye dair iddialı söylemler kuranlar, gelecek iktidara talip olanlar da unutmasın ki mücadelemiz, haklarımızı ve isyanımızı görmezden gelen herkese karşı sürecek. İstanbul Sözleşmesi’ni gündemlerine almayanlara ve kadınları, LGBTİ+ları şiddete karşı korumasız bırakanlara tahammül etmeyeceğiz. Evet kadın düşmanı iktidarı yine biz kadınlar göndereceğiz ama bununla yetinmeye niyetimiz yok!

Haklarımız için, hayatlarımız için, eşit bir yaşam için mücadeleyi büyütecek ve İsyanımızla bu düzeni değiştireceğiz!

Bugüne kadar bizi çeşitli baskı yöntemleriyle durdurmaya çalışanlara karşı inatla direndik, sokakları omuz omuza vererek doldurduk. İstanbul Sözleşmesi için yan yana gelmemizi, 8 Mart’ları, 25 Kasım’ları, Onur Yürüyüşlerindeki kalabalığımızı hatırla. Şimdiye kadar asla susmadık, hayatlarımıza sahip çıktık. Büyüttüğümüz mücadeleye inanarak şunu söylüyoruz; bu düzeni değiştirecek gücümüz var!

Kadınlar Birlikte Güçlü olarak bu kritik süreçte en acil konu başlıklarını tartıştık ve liste çok uzun olsa da bir kısmını öne çıkarıp özellikle vurgulamak istedik;

Depremin üzerinden iki ay geçmiş olmasına rağmen en temel ihtiyaçlar gerekli kurumlar tarafından hala sağlanmadı. Barınma , temiz su ve gıdaya hala ulaşamıyoruz! Deprem gibi bir doğa olayını felakete dönüştürenleri göndereceğiz. Depremden sonra daha da ağırlaşan bakım emeği yükünün kolektifleştirilmesini savunacak ve erkek şiddetini önleyecek politikaları uygulamayanlarla da hesaplaşacağız

Boşanmanın önlenmesine, nafaka hakkımızın gasp edilmesine, “makbul kadın ol, çocuk yap” dayatmalarına karşı bugüne kadar direndik, bundan sonra da izin vermeyeceğiz. İçinde eşitlik olmayan hiçbir ilişkiyi, “aile kurumunu koruma ve kollamayı” önceleyen hiçbir mutabakatı kabul etmeyeceğiz.

LGBTİ+ düşmanlığını bizzat körükleyen ahlak dayatmalarını kabul etmiyoruz. Bu ülkeyi LGBTİ+lar için yaşanmaz hâle getirenlere karşı çıkmaya devam edeceğiz. Bizi yok saymaya niyetli olanlara tekrar hatırlatalım; alışın buradayız!

Toplumu kutuplaştıran ve şiddeti olağan hale getirenlere karşı mücadeleden vazgeçmiyoruz. İktidarın korku salmak ve kendi çıkarını korumak için savurduğu tehditler karşısında sessiz kalmayacak, yaratmak istediği korku iklimini kabul etmeyeceğiz.

Uygulanan politikalarla şiddetin önü açılıyor ve erkek failler cezasızlıkla ödüllendiriliyorken hayatını savunan kadınlar haksız bir şekilde cezalandırılıyor. Trans kadınlara, göçmen kadınlara yönelik saldırılar artıyorken şikayet mekanizmalarına erişimin kısıtlı olduğunu biliyoruz. Hayatlarımızı bu şekilde şiddetle kontrol altına almaya çalışanları hep beraber durduracağız.

Savaş politikalarının karşısında olmaya devam edeceğiz. Kürt halkına yönelen savaş politikalarını, sınır ötesi operasyonları, mülteci düşmanlığını kabul etmeyecek barıştan yana olacağız.

Ücretli, ücretsiz emeğimizin sömürülmesine izin vermeyeceğiz. İşsizlik, güvencesiz çalışma, yüksek kiralar ve ekonomik krizin hayatlarımızı küçücük alanlara sıkıştırmasını kabul etmiyoruz ve bu sömürü düzenini birlikte değiştireceğimize inanıyoruz.

Dinci baskı ve politikalara karşı hayatın her alanında eşit, özgür, seküler/laik bir toplum düzeni kurana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Çocuk yaşta evlilikte ilk 3’teyiz! ÇOCUKLARIMIZ ‘GELİN’ OLMASIN

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0