Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde bir İlkokulda okuyan 4’üncü sınıf öğrencisi, zorunlu din dersinden muafiyet talepli dilekçe sunduğunu ancak talebinin reddedildiğini belirterek Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na (TİHEK) başvurdu.
Öğrenci avukatı aracılığıyla yaptığı başvuruda ilgili dersin içeriğinin yoğun bir şekilde belirli bir dinin bir mezhebine ait görüşleri içerdiğini, din kültürü eğitimini aşacak düzeyde olduğunu, tüm dini-felsefi inançları kapsamadığını, yüzlerce dini-felsefi inancın İslam dininin işlendiği yoğunlukta müfredata eklenmesinin imkânsız olduğunu, bu nedenle ilgili dersin zorunlu ders olmaktan çıkarılıp seçmeli ders olarak düzenlenmesi veya ilgili ders için uygun muafiyet usullerinin getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Başvuruyu karara bağlayan TİHEK ise ayrımcılık yasağı ihlali yapılmadığına, oy birliğiyle karar verdi.
Kararda, “DKAB dersinden muafiyet talebinin kabul edilmemesine yönelik işlemin anayasal düzenlemeden kaynaklandığı ve DKAB dersinin zorunlu olmasının sebebinin Anayasa hükmü olduğu, kendisine DKAB dersi zorunlu olarak okutulan R. Y.’nin müfredatının içeriğinden bağımsız olarak bu dersten muaf tutulmasının Anayasa’ya göre mümkün olmadığı, bu sebeple başvuranın din ve inancı nedeniyle sunulan hizmetten diğer kişilere kıyasla eşit bir şekilde yararlanması açısından ayrımcılık yasağının ihlal edilmediği kanaatine varılmıştır” ifadeleri kullanıldı.
Anayasa Mahkemesi ise verdiği bir kararda öğrencinin din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muafiyet imkânı bulunmaması nedeniyle ebeveynlerin eğitim-öğretimde dini ve felsefi inançlarına saygı gösterilmesini isteme hakkının ihlal edildiğine oy çokluğuyla karar vermişti.
AİHM de 2014 yılında verdiği kararla Türkiye’yi haksız bulunarak, din dersinin zorunlu tutulamayacağına hükmetmişti.
https://www.birgun.net/haber/tihek-zorunlu-din-kulturu-dersini-ayrimcilik-saymadi-544078
KADES’e 1 milyon 219 bin ihbar yapıldı